Sen iyileştin şimdi iyileştirme sırası sende

Sen iyileştin şimdi iyileştirme sırası sende

Vakıf Katılım

Koronavirüs salgınıyla mücadelede iyileşmiş hastalardan alınan kan plazmasıyla kritik durumda olan hastaların tedavisine destek verilmeye başlanıyor. Kızılay tarafından toplanan ve hastalara ulaştırılan kan plazmaları, ağır durumdaki vakaların tedavisine katkı sağlayacak.

 

Türk Kızılay ilk günden beri salgının açtığı sosyal sorunlara çare olurken diğer yandan da hastalığın tedavisi için önemli bir girişime başladı. Koronavirüs salgınında ağır durumdaki hastaların bağışıklık sistemi, Kızılay tarafından aferez yöntemiyle temin edilen içerisinde virüse karşı antikor barındıran kan plazmaları ile desteklenecek. Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, “Önümüzdeki hafta plazma alımlarına başlıyoruz” dedi. Konuyla ilgili düzenlenen online basın toplantısında konuşan Kınık şunları söyledi:

 

İyileşen kişileri bekliyoruz

 

“Önümüzdeki hafta plazma alımlarına başlıyoruz. Çünkü ilk hastalarımızın iyileşip taburcu olmasından sonra bunun üzerinden 14 gün geçmesi gerekiyordu.

Vücudumuza yabancı bir antijen ya da mikroorganizma, virüs girdiğinde vücudumuzun buna karşı bir tepkisi oluşuyor. Bu antikor oluşturma dediğimiz bir tepki. Biz bu yolla iyileşiyoruz, bu sayede mikroorganizmalarla savaşıyoruz.

 

Çok sayıda koronavirüs hastamız, yaklaşık yüzde 98-99 oranında iyileşiyor. İyileştikten sonra bu savaştan çıkmış bünyenin içinde çok sayıda savaşçı bulunuyor. İyileştikten sonraki 14. günde bu savaşçılar vücutta en üst seviyeye çıkıyor. Bu nedenle bağışçılarımızın hastalığı geçirdikten sonraki 14. günü bizim için çok önemli. Biz iyileşmiş vatandaşlarımızı 14 gün sonra, kan verme şartlarına sahiplerse Kızılay’ın kan merkezlerine bekliyoruz. Zaten kendilerine de ulaşacağız.”

 

Şartlara uyanlardan toplanacak

 

Plazmaferez denilen aferez sistemiyle, kanın içinden 400 ml plazma alınacağını belirten Kınık, “Bu plazma daha sonra Sağlık Bakanlığımızın rehberinde ifade edilen hastalarda kullanılmak üzere hastanelere sevk edilecek. Sağlık Bakanlığımızın COVİD-19 tanısı koyduğu ve daha sonra da taburcu olan, kan verebilme özelliklerine sahip olan 18-65 yaş arası vatandaşlarımızdan alacağız” dedi.

 

En yüksek güvenlikli işlemler Kızılay’da olacak

 

Sağlık Bakanlığı, aferez yapabilecek olan, ruhsata sahip bütün merkezlere bu izni açtığını açıklayan Kınık şöyle devam etti:

 

“Bu izin tek bir şartla açıldı: Orkestraysan Kızılay’da kalmak kaydıyla. Türkiye’de plazma tedavisi yapacak olan her bir merkez, kendi hastası şifa bulduğunda onu ikna ederek bunu alabilir. Aldığı sırada Kızılay’a bunu bildirerek provizyon alacaklar. Bu provizyon ulusal düzeyde izlenebilirlik ve güvenlik sağlayacak. Kaç hastamızdan ne kadar plazma alındı, kaç kişiye aktarıldı bunların kayıtlarını da Sağlık Bakanlığımız ile beraber tutmuş olacağız. Alınan bu plazmalarda hepatit, HIV gibi bulaşıcılık olmadığını tekrar test edeceğiz. Bu anlamda Kızılay’ın diğer merkezlerden farklı olarak pencere dönemindeki hastaları tespit eden, sadece Kızılay’da bulunan nükleer antikor testini yapabilen sistemimiz var. Dolayısıyla en yüksek güvenlikli plazma bu anlamda Kızılay’da olacak. “

 

Bu metod bir mucize ya da hastalığın çaresi değil

 

Kınık, ülkemizde pandemi hastanelerinin olduğu her noktaya, yoğun bakımlarda entübe vaziyette bulunan, akciğer doku harabiyeti başlamış hastalarda tamamlayıcı bir metot olarak bu yöntem kullanılacağını belirterek şöyle devam etti:

“Bu metot bir mucize ya da hastalığın çaresi değil. Bu metot bizim için yıllardır bilinen, kullanılan bir tedavi yönetimi. Bu metodun avantajı bağışıklığı düşük olan, savunma sistemini ayağa kaldıramamış olan hastalarımız açısından bu antikorlar destek kuvvet anlamına geliyor. Bu yöntemin iyileşme sürecini hızlandırdığı görülüyor.

İyileşen hastaya şu mesajı veriyoruz: Sen bir kahramansın. Hastalandın ama iyileştin. Hadi şimdi ağır hastalar için bu kahramanlığını kullan. Umuyorum başlayan bu çalışma ile pandemiden daha az insanın zarar görerek kurtulmasını sağlayacağız.”

 

Online basın toplantısının videosunu bu linkten indirebilirsiniz:
https://mehmetkartbak.wetransfer.com/downloads/2e2bf832d2ec71735fae3c719286cc7420200403081139/4f9f1683703c77b9f0f42c418d9b01f320200403081139/aafecb

 

Konuyla ilgili detay çekimlerinin yer aldığı VTR videosuna da buradan ulaşabilirsiniz:
https://turkkizilayi-my.sharepoint.com/:f:/g/personal/kizilaybasin_kizilay_org_tr/Em-LvrtIgYdBjCtaVm4kCXQBoJnSA60IL2GFFRSHsDoRWQ?e=BymurB

 

 

BİLGİ NOTU:

Koronavirüs salgınıyla mücadelede iyileşmiş hastalardan alınan kan plazmasıyla kritik durumda olan hastaların tedavi edilecek. Kızılay tarafından toplanan ve hastalara ulaştırılan kan plazmaları, ağır durumdaki vakaların tedavisinde kullanılacak.

Plazmada yer alan İmmunglobolin denilen antikorlar, yoğun bakıma alınmış, solunum sıkıntısına girmiş, durumu kötüye giden riski yükselmiş vatandaşları tedavi edici özelliği taşıyor.

 

Süreç nasıl işleyecek?

  • Kişinin koronavirüsle enfekte olduğu yapılan testlerle belirlenir
  • Hastaya tedavi süreçleri uygulanır
  • Tedavi süreçleri sonrası iyileşen kişi kan bağışından önce 14 gün bekleme sürecine girer
  • Plazma bağışından önce tekrar test yaptırılır
  • Negatif sonucu gösterir raporla bağışçı Kızılay’ın Aferez bağış noktalarına gider
  • Bağışçının kan vermesinde sakınca olup olmadığı tespiti yapılır. Beyanı ve onam formu alınır.
  • Kan bağışçısının kanında bulunan ve hastanın ihtiyacı olan plazma aferez cihazında ayrıştırılır ve diğer bileşenler kan bağışçısına geri verilir.
  • Alınan plazma için standart testler uygulanır
  • Testleri tamamlanan plazma tedavi bekleyen hastalar için ilgili hastanelere ulaştırılır.

 

COVID-19 virüs enfeksiyonuna yakalanmış ve sonrasında iyileşmiş bireylerin bağış yapması durumunda uygulanacak koşullar:

 

  1. Plazma bağışı yapacak kişilerin enfeksiyonu geçirmiş olduğuna dair laboratuvar test sonucu gereklidir.
  1. Bağıştan 14 gün öncesinde bu kişilerin klinik semptomları tamamıyla ortadan kalkmış olmalıdır.
  1. Bir ya da daha fazla kez olmak kaydıyla nazofarengeal sürüntü örneği ile yapılan test sonucunun ya da kan numunesinden çalışılan moleküler test sonucunun “NEGATİF” olması gerekmektedir.
  1. İyileşmiş bireylerin, mevcut yasal mevzuata uygun olarak kan bağışçısı olabilmesi için gerekli şartları taşıyor olması gerekmektedir.


Hibya Haber Ajansı